Limbiğe Dokunan Bilim

Neden Ortapia?

Popüler olanın ve duyguların bilimsel gerçekten daha çok tercih edildiği post-truth çağda bilimin ve bilim insanının gidebileceği tek bir yer kaldı artık. O da limbik. Limbiğe yolculuğa hazır mısın. O zaman gel. Zira hep beraber olmamız şart.

2016 yılında Oxford sözlüğüpost-truth” kelimesini yılın kelimesi olarak seçti. Son dönemlerde sıklıkla duymaya başladığımız bu kelime “nesnel hakikatlerin belirli bir konu üzerinde kamuoyunu belirlemede duygulardan ve kişisel kanaatlerden daha az etkili olması durumu” olarak tanımlanmıştır. Yani toplumsal görüşlerin oluşmasında kişisel fikir, popülerlik ve duygular bilimsel gerçekten daha önemli tutulmaktadır.

Yazının devamını okumadan önce aşağıdaki videoya bir göz atmanızı öneririz.

 

Post-truth kelimesi Türkçemize ‘gerçek-ötesi’, ‘hakikat sonrası’ ya da ‘post-olgusal’ şeklinde çevrilmiş olsa da daha farklı bir anlam içermektedir. Genel kullanımda Post ön eki “bir olaydan sonra gerçekleşen” gibi bir anlam içerir. Ama buradaki anlamı ‘önüne geldiği kelimenin artık önemsiz ya da gereksiz kabul edildiği bir zaman ait’ olduğunu vurgulamaktır. Yani aslında post-truth dediğimizde “doğru ve gerçeğin önemini yitirdiği bir dönemi” kastetmekteyiz.

Bu kavramın 2016 yılıyla çok fazla popülerleşmesinin nedeni İngiltere’nin Brexit oylaması ve Trump’ın başkan seçilmesidir. Bu olaylarda çok fazla bilgi kirliliği olmuş ve insanlar bilgilerin doğruluğunu araştırmayıp sadece bu bilgilerin sonuçlarını tartışmıştı. Yani insanlar rasyonel olmaktan ziyade duygu ve kişisel inançlarına göre karar vermişti ve bu durumda sosyal medyanın rolü çok büyük olmuştu.

Sosyal medya sayesinde çok fazla bilgiye maruz kalmaktayız ve bu bilgilerin çoğu yalan, yanlış ve kirli bilgiler olarak karşımıza çıkmaktadır. Ne yazık ki akademik ve bilimsel etkinlikler üniversite sınırları içerisinde kalmakta olup geniş kitlelere ulaşmakta zorlanmaktadır. Post-truth kavramı her ne kadar şimdilik politik çevrelerde tartışılsa da ilerisi için bilim açısından büyük bir sosyal tehlike söz konusudur.  Çünkü insanların büyük bir kısmı bilginin doğruluğu ve kaynağıyla ilgilenmektense ne kadar popüler olduğuyla ilgilenmektedir. Dünyanın düz olduğuna inanan insanlardan tutun aşı karşıtlarına kadar bilimsel temeli olmayan birçok kirli bilgi kendisine çok fazla taraftar bulmaktadır.

İşte böyle bir dönemde karşımıza yeni model bir bilim insanı çıkmaktadır. Bu bilim insanı sadece doğru bilgiyi bilimsel yöntemlere keşfetmekle kalmayıp, bu doğru bilgiyi milyonlarca popüler çöp bilginin arasından çıkarıp insanlara göstermek zorunda kalacaktır. Bu gösterimi de veri, grafik ve molekül isimleriyle yapamazsınız.

Post-truth dönemde bilim insanının en önemli görevlerinden biri bilimsel bilgiyi insanların duygularına dokunduracak hikayeler şeklinde anlatmak olmalıdır. Diğer taraftan insanların gerçek bilgiden ziyade popüler olanı tercih ettiği bir dönemde bilimle uğraşan insanların popüler olma ihtiyacı çok ama çok önemlidir.

Ortapia olarak bizim nihai amacımız bu. Gelişen teknoloji ile cehaletin çok hızlı organize olduğu bir dönemde bilimi yalnız bırakmamak. Yaşar Kemal der ki, “Yalanın gücü doğrunun güçsüzlüğünden değildir. Yalan teşkilat kurmuş, doğru ise yalnızdır.” O nedenle gelin birbirimize destek olalım ve bilimi yalnız bırakmayalım.