Robotlar Aşık Olabilir mi?

Yazan: Dr. Can Ilgın

Robotlar Aşık Olabilir mi? adlı sesli yazımızı ister okuyabilir, isterseniz dinleyebilirsiniz. Yazıyı dinlemek isteyenler aşağıdaki bağlantıyı kullanabilir.

Hiç sizinle aynı dili konuşmayan bir insana aşık oldunuz oldu mu? Eğer cevabınız evetse, uykusuz geceler boyunca onun konuştuğu dili öğrenmek için insanüstü bir çaba harcamış olmalısınız. Peki, onunla mesajlaşabilmek için alfabesi bizimkinden çok farklı bir dili öğrenmeyi göze alır mıydınız? Rusça ya da Korece gibi bir dili sıfırdan öğrenmeye kalkıştığınızı hayal edin) Peki ya aşık olduğunuz varlığın konuştuğu dil Python ya da C++ gibi bir programlama dili olsa ne yapardınız? [i],[ii]Konuştuğu cümleler insan aklının anlamayacağı bir kelime dizimine, sintaksa sahip olsa ne hissederdiniz? [iii]

2017 yılında Çin’de 31 yaşındaki yapay zeka uzmanı Zheng Jiajia, kendi dizayn ettiği ve Yingying ismini verdiği robot ile evlendiğini duyurmuştu [iv]. Bu haber çoğumuza tuhaf gelse de bilim insanları yakın gelecekte insanlarla robotlar arasındaki ilişkilere toplumda sıkça rastlanacağını öne sürmektedir.[v] Sinemada insanlarla robotlar arasında bir savaşın gerçekleştiği senaryoları izlemeye alışkın olsak da, bazı filmler insanlar ve robotlar arasında romantik ya da cinsel içerikli beraberlikleri işlemektedir. Alışılageldik robotlardan farklı olarak bir cep telefonu işletim sisteminin kullanıcısı ile ilişkisini anlatan Spike Jonze’un 2013 yapımı “Her” filmi izleyicilerinde şaşkınlık, merak ve bazı kişilerde de tiksinme tepkisine neden olmuştur [vi]. Tüm bu duyguları hissetmek son derece insani ve günlük tecrübemizin bir parçası. Peki insanların duygularını yönelteceğini makineler bu duygulara karşılık verebilir mi?

İnsan duyguları, beyinde limbik sistem adı verilen ve limbik korteks, hippokampal formasyon, amigdala, hipotalamus gibi birçok alt kısımdan oluşan karmaşık bir biyolojik aygıttan köken alır.[vii] Heyecan, korku, ya da öfke genomumuza kodlanmış enzimler, nörotransmitterler ve reseptörler aracılığıyla kendini ifade edebilir. Bu duygular birbirinde bağımsız mekanik durumlar değildir, hızla birbirine dönüşebilir ve gün içinde sürekli değişim gösterir. Ancak mevcut teknolojimizle silikon üzerine işlediğimiz mikroişlemcilerin [viii] devreleri arasında dolaşan elektronlar ve temel olarak 0-1’lerle kodlanmış yazılıma sahip olan sistemler, karmaşık insan duygularını taklit edebilir mi?

Nörolojik muayenenin önemli kısımlarından biri konuşma ve dil muayenesidir.[ix] Hekimler olarak hastalarımızla konuşurken onların Wernicke ve Broca konuşma ve işitme merkezlerine ek olarak gırtlak, solunum yolu, dil, dudak gibi birçok anatomik parçasının yapısı ve işlevini de muayene etmiş oluruz. Bu kısımların herhangi birindeki hasar hastaların konuşmasının bozulmasına neden olur. Bu kısımların ötesinde daha üst merkezler, yani anıların depolandığı hippokampus ya da temporal korteks, frontal asosyasyon alanları gibi kısımlar da konuşma muayenesi ile değerlendirilebilir. Konuşmadaki akıcılık, anlama, tekrarlama ve isimlendirme özelliklerinin ötesinde, insan konuşmasındaki vurgular ve tonlama ile konuşmanın duygusal bileşeni de incelenebilir. Bizden robot taklidi yapmamız istendiğinde, beceriksiz el ve kol hareketlerine ek olarak ilk aklımıza gelen sesimizdeki bu emosyonel bileşeni yok etmek olur. Peki zihinlerimizde duygusuzlukla özdeşleşen robotları nasıl sevebiliriz?

Makine öğrenmesi yapay zeka çalışmalarında son yıllarda büyük ivme kazanmış bir alt disiplin. En basit açıklama ile makine öğrenmesi, makinelerin önceden programlanmanın ötesinde var olan ve sürekli güncellenen veriyi inceleyerek problemlere çözüm bulması felsefesine dayanmaktadır. Makine öğrenmesi, öğrenme ile kendini otomatik olarak geliştiren bilgisayar algoritmalarının incelenmesidir [x].  Bu teknolojiyi kullanarak makineler bizimle konuştukça, örneğin cep telefonlarımızdaki akıllı asistanlar bizi dinledikçe ve bizimle etkileştikçe yıllar içinde bizimle daha anlamlı diyaloglar kurmaya başlayacaklardır. Yapay zeka henüz bizimle çok temel konularda etkileşime girmekte ve günlük emirleri güç bela yerine getirebilmektedir. Peki 50 yıl ya da 100 yıl sonra sizce yapay zekanın bizimle etkileşim seviyesi bu kadar kısıtlı mı olacak?

Geleceğe dair öngörüm, nörobilimdeki gelişmeler, makine öğrenmesi ve nanoteknolojideki gelişmelere bağlı olarak bu yüzyıl sona ermeden insandan dış görünüş ve işlev olarak ayırt edilemeyecek makinelerin üretilecek olması yönünde. Bu makineler sevme ya da nefret etme gibi duygulara sahip olduğunda bazı insanların onlara karşı istek duyması kaçınılmaz olacaktır. Ancak bu durumda birçok etik ve felsefi sorun ortaya çıkıyor.

Sizce bir makine insan davranışını tamamen taklit etmeye başladığında onun bilinç sahibi olduğunu nasıl anlayabiliriz? Konuşma muayenesi dışında insan beyninin iletişim yeteneğini sadece nöral aktiviteyi elektromanyetik olarak ölçerek veya beyni görüntüleyerek değerlendirebiliyoruz. Kendimizin dışında bir kişinin bilinç ya da benlik sahibi olduğunu sadece hissedebiliyoruz ya da önceki tecrübelerimize bağlı olarak biliyoruz. Peki makinelerin gerçekten benlik sahibi olduğunu nasıl bileceğiz? Acaba hissettiğimiz benlik hissi gerçek mi?

Bir insana aşık olmak özgür iradeye bağlı bir duygu ve eylem ise, bir makinenin duygularımıza karşılık vermesi onun özgür iradesine mi bağlı olacak? Yoksa insanlara aşık olmaya programlanan karşılıksız şekilde sevecek makinelere mi şahit olacağız? Peki insana denk duygu ve düşüncelere sahip bir varlığın yasal hakları olacak mı? [xi] İnsan zekasına ve görünüşüne sahip bir makinenin başka bir insan tarafından duygusal veya cinsel amaçla iradesi dışında kullanımı sömürüye girer mi? Tüm bunlar insana benzeyen makinelerin ortaya çıkması ile karşılaşacağımız felsefi sorular olacak. Görüşüm, makineler ve yapay zeka ne kadar gelişirse gelişsin doğanın bize bağışladığı mükemmel bir hediye olan aşkın ve duyguların, yapay zeka ile yer değiştiremeyeceği yönünde. Bir insanın, yalnızca kendisine çok benzer bir genomu paylaştığı ve neslini devam ettirebileceği bir başka insanla mutlu olabileceğine inanıyorum. Eğer aşıksanız doğanın size verdiği en güzel hediyeyi tatmış durumdasınız. Karantina günleri sonlandığında sevdiğiniz kişiye ulaşacağınız günü iple çektiğinizden şüphem yok. Ama güzel olan bu belki. Aşık olduğunuz insana ulaşabilmek için beklemek, sabretmek ve durmadan çalışmak. Eğer onunla aynı dili henüz konuşmuyorsanız Rusça ya da Korece öğrenmeye devam. Ya da Python veya C++ çalışın. Tercih sizin.

https://www.instagram.com/scientist_can


[i] Python (programming language), erişim tarihi 22.01.2021 URL: https://en.wikipedia.org/wiki/Python_(programming_language)

[ii] C++, erişim tarihi 22.01.2021, URL: https://en.wikipedia.org/wiki/C%2B%2B

[iii] Syntax, erişim tarihi 22.01.2021, URL: https://en.wikipedia.org/wiki/Syntax

[iv] Chinese man ‘marries’ robot he built himself, The Guardian, erişim tarihi 22.01.2021 URL: https://www.theguardian.com/world/2017/apr/04/chinese-man-marries-robot-built-himself

[v] Humans Marrying Robots? A Q&A with David Levy, Scientific American, erişim tarihi 22.01.2021, URL: https://www.scientificamerican.com/article/humans-marrying-robots/

[vi] Her, International Movie Database (IMDB), erişim tarihi 22.01.2021 URL: https://www.imdb.com/title/tt1798709/?ref_=fn_al_tt_1

[vii] Rajmohan V, Mohandas E. The limbic system. Indian J Psychiatry. 2007;49(2):132-139. doi:10.4103/0019-5545.33264

[viii] Microprocessor, erişim tarihi 22.01.2021 URL: https://en.wikipedia.org/wiki/Microprocessor

[ix] Clinical Skills: Neurological Examination Alan Glass, M.D. Allyson R. Zazulia, M.D, Erişim tarihi: 22.01.2021, URL: https://neuro.wustl.edu/Portals/Neurology/Education/PDFs/Neurological-Exam-Lecture-Notes.pdf

[x] Machine Learning, Tom Mitchell, McGraw Hill, 1997. Erişim tarihi: 22.01.2021, URL: http://www.cs.cmu.edu/~tom/mlbook.html

[xi] Should Artificial Intelligences Be Granted Civil Rights? Alex Knapp, 04.04.2011, erişim tarihi: 22.01.2021

URL: https://www.forbes.com/sites/alexknapp/2011/04/04/should-artificial-intelligences-be-granted-civil-rights/#3db4b28a7ecd

Hiç sizinle aynı dili konuşmayan bir insana aşık oldunuz oldu mu?

Yazan: Dr. Can Ilgın

Can Ilgın İnstagram: https://www.instagram.com/scientist_can/